• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Güneş gözlüğü kullanma kılavuzu

 

 

Güneş gözlüğü kullanma kılavuzu

 


 

Gökmen Küçüktaşdemir

 

Kimsesizliği yaşayan duraklarda zamansızlığı durdurmak için kalkan ellerden kırmızıya tutundum. Henüz yolun başı… Alsancak’tayım… Tek bir mevsimin gözyaşları yanımdan geçip uzaklaşır, ellerim ceplerimde, yosun tutan duygular mahallesinden süzülürken yüzlerim.

Canım parçalara bölünmüş, cümlelerim cumbalardan sarkarken gün ışığında yıldızlar kaydırırım yüreğimin sızısına merhem. Eksilttiğim onca zamanın kabuk bağlayan yaraları, su tutarlar anılar parkına. Şimdi durulmak gerek ve de biraz da olsun beklemek. İnsanlar arasında silik bir silüet, ayrılıkları sükunetle karşılamak gerek.

Otobüsü kaçırmak böyle bir şey midir? Böyle bir şey midir, olduğun yerde ve saniyeler içinde temize çekmek içindeki dünyayının fısıltılarını. Bekliyorum işte! Varmak ve ulaşmak için bir sonrakini…

***

Ayrılıklar büyütür mü insanı? Yeni başlangıçlara her zaman hazır mısınız? Ayrılıkların sizi büyüttüğüne inanıyorsanız neden bir süre mola alıyorsunuz hayattan?

Evren sırlarını verirken bizlere çerçeveler; anlarla, kişilerlerle, duygularla ve hislerle. Çerçevenin büyüsüne kapılırsak kaçırırız ulaşmanın keyfini. Onca şey arasında en çok ayrılıklardır yola barikatlar kuran, engeller koyan, umut dağları çıkaran… Umudu yaşarsınız yorgun zihinlerinizde umarsız… Nasıl saklarsınız peki, kırık umutlarla dolan dünyanızı?

Durakta, hemen yanımda duran adam, sanki içimdeki sorgulamayı duymuş gibi bir itirafa ansızın dudakları arasından özgürlük veriyordu rahatlamak istermişcesine.

Ve “En çok yardımcı olan şey güneş gözlükleri” diyordu. “Onun arkasına saklıyorum kendimle olan tüm hesaplaşmalarımı, tutkularımı, yaşanmışlıklarımı, gizli kalan bastırılmış yanlarımı, eksik ve yanlışlarımı... Korkarak baktığım insanların yüzlerine inadına bakmaları…”

“Güneş gözlüğü…”  dedikten sonra bir an durup etrafına bakarak devam etti: “Bir maske takarmışım gibi hissediyorum, bir kadının kendini ne kadar kötü hissetse de makyajsız sokağa çıkmaması gibi…”  

 

Kendi içindeki gizli bir anlaşmayı açıklıyordu sanki. Belki de o ana kadar farkına varmadığı bu yanıyla ilk kez karşılaşıyordu. Bir şaşkınlık ifadesi vardı çünkü yüzünde… Duraksıyordu anlamlandırmak için hissettiklerini. Yüzünün çizgileri daha da derinleşiyor gibiydi bu halinde. Bir elinde gazete, diğer elinde ise bir noktaya varmaya çalışırken yarıda kalmış eylem hali… Bir şeyi işaret etmek istese de tam olarak ne olduğunu o da bilemiyordu…

Kuşkusuz tek bildiği, gözlerin yalan söylemeyeceğiydi…

***

Sizin kendinizi saklamak için bir yönteminiz var mı? Daha çok neleri saklama gereği duyarsınız hiç düşündünüz mü?

Sakladıklarının kimi zaman içinde nasıl büyüdüğünü söylediğinde bir Kızılderilli sözü geliyordu aklıma: “Bütün ateşler yanmaya başladıklarında aynı boydadır.”

Kalabalıkların içinde bazen nasıl boğulduğunu anlatıyordu ve güneş gözlüğünün altına nasıl saklandığını… Bir kaya gibi her ayrılık dalgasıyla küçük bir parçasını yitirdiğini düşünüyordu. Hem de her seferinde biraz daha yalnızlığa büründüğünün farkına vararak.

***

Yarından habersiz yaşarken ayrılıklar karamsarlık trenleri kaldırırlar yüreğimizin tam ortasına. Ve çevremize güvensizlik tohumları atarız bazen farkında olmadan. Güvensizlikler büyür, şüphecilik ve kıskançlıklar sarar etrafımızı. Pusulasız kalırız kırşık yol haritalarının, hiç tanımadığımız kişilerin arasında.

Ben bunları düşünürken o, “Ayrıca güneş gözlüğümü seviyorum” diyerek ekliyordu: “Yüzüme oturuyor. Çok şık ve bana yakıştığını hissediyorum.”

Ve devam ediyordu, “Kendimi önemli ve değerli hissediyorum. Bu da beni mutlu ediyor. Renklerin matlığı gölgede bırakıyor bana olan bakışları. Bu camların arkasında daha yakınım görünen ya da görünmeyen her şeye.”

Tüm bunları anlatırken sanki piyasaya yeni çıkan bir elektronik cihazdan bahseder gibi, yüksek memnuniyetinin altını çizmesi beni şaşırtıyordu.

Bir şeyleri saklamak için hepimizin nedenleri var ama kaçınız uyuyorsunuz bu güneş gözlüğü kullanma kılavuzu gibi anlatılanlara? Ve işe yarıyor mu gerçekten?

Hangi çağda olursak olalım insan bir çizgi çekebiliyor diğerleriyle arasına. Bu kimi zaman statü, kimi zaman duvarlar, kimi zaman bir gözlük, kimi zaman makyaj ya da farklı bir yüz olabiliyor…

Sizin tercihiniz hangisi ve ne kadar saklamadan yaşayabiliyorsunuz hissettiklerinizi?

Ya ayrılıklar ne kadar acı veriyor size?

Zaman tamam… Otobüsüm göründü… Şimdi gitme vakti…    


Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche