• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
  • Anasayfa
  • Basından
  • Forum
  • Dosyalar
  • Foto Galeri
  • Mesaj Panosu
  • İletişim
Site Menüsü
  • Biyografi
  • Otobiyografi
  • OTO İZLENİM
    • Tutkuya dönüşen Leon yenilendi
    • Otomobil fuarı ve İzmir
    • Toyoto - Yeni Yaris
    • Hyundai Elantra- OTO İZLENİM
    • Elektrikli otomobiller
    • RENAULT CAPTUR
    • Hyundai ix35
    • SsangYong- Rexton
  • Gazete ve dergi yazılarım
    • 2022
      • SAHNEDE OLMAK
    • 2021
      • Antik kentin söyledikleri
      • Başarı tesadüf değildir
      • Benimle oynar mısın?
      • Beyninize iyi bakın
      • Cehennemin kapısı
      • Yükselen öfkeye dikkat kesilmeli
    • 2020
    • 2019
      • Sen
      • Kısa filmler içinde film
      • Ustanın anısına genç yazarlara ödül
      • Sinemada heyecan dorukta
      • Gelin Tanış Olalım bir yol hikayesi
      • Çiçero yeniden doğdu
      • Kaçmak için bahane
      • Diyete başladım
      • 'Evden Uzak Evler' bizlere sesleniyor
      • GSF yerinde güzel
      • Ben senin bildiğin erkeklerden değilim
      • Doğaya Dokunan Masallar
      • 26 yıl sonra bugün
      • Yeniden başlamak
      • Umut olmak
      • Müziğin kaderi
      • Çorbada sizin de tuzunuz olsun
      • Yüzleşmek
      • Sessiz haykırış
      • Yeni dünyanın neresindesin?
      • Usta
      • Mimaride de kaybedeniz
      • İZSANAT 1 YAŞINDA
      • Say say say nereye kadar?
      • Büyümek istemeyen çocuklar
      • Çocukların hayalleri ile oynayanlar
      • Cesaretle açılan hayatın sayfaları
    • 2018
      • Gidenlerin hikayesi ve Kamelyalı Kadın
      • Gelenlerin hikayesi 'Acı, tatlı, ekşi'
      • "- miş" gibi yaşamak
      • Kendine ağlayan müzik
      • Her şeye rağmen cesaretle gülümsemek
      • Yaşamak için çılgın şeyler
      • Ağlayan turizm ve Gezgin Zirvesi
      • Hepimizin hikayesi
      • İsimsiz bir çiçek
      • Gizli Sayılar ve kadınlar
      • Bi’ Ülkenin Başına Gelmiş
      • Yolda olmak
      • Neyse ki dans var
      • Kıymet bilmek
      • Soytariçe
      • Seçtiğiniz sizsiniz
      • Dansla gelen alkış
      • Boşlukta kaybolmadan
      • Geleceğin peşinde
      • İşte öyle bir şey
      • Ahlat Ağacı
      • Tarih saklamaz
      • Hayat varsa, umut da vardır
      • Bir şair öldüğünde
      • Yeni bir sayfa için bekleme
      • Kağıttan yatlar
      • ASGARDİA’DAN SOLON’A
      • Kararlılık ve azim
      • Yüzleşmek
      • Unuttuklarımızı hatırlamak
      • GÖCEK’TE MAVİ BİR HAYAL
      • Tepkiyi dönüştürmek
      • LİMAN TAŞINACAK MI?
      • Eskiyi kullan
      • “BİZ” İÇİN BİR KAHRAMAN
      • Nereye?
      • Hayatı tasarlamak
      • Lezzetin peşinden gitmek
      • REHBERLERİN REHBERİ ŞADAN GÖKOVALI
      • Çocuk Gibi Bak
      • ‘Pencere’de yeni bir hayat
      • Geleceğe yön vermek
      • HİSLERİMİZLE OYNAYAN ALGORİTMALAR
      • İZMİR’DE İYİLİK VAR
      • Bold Pilot geliyor!
      • OĞUL’UN YÜKÜ AĞIR
      • Özgür iraden ne kadar özgür?
      • Değişimin habercisi
      • Metin Akpınar ve Müjdat Gezen
      • Baleseverlere yeni yıl armağanı
    • 2017
      • Gerçeklerle yüzleşmek
      • Onar benim dünyamı
      • İnsan insanın dermanıdır
      • En iyi tasarımınız hayatınız olsun!
      • Yapboz hayaller
      • Sevgiliye mektup
      • Alkışlamak
      • Anadolu'nun cam belleği Alaçatı'da
      • Görülmez kaza
      • Müzikle gelen değişim
      • İzmir'de caz nerde dinlenir?
      • Kendini bilmek
      • Susmayan kelimeler
      • Yıldızlarla yüzleşmek
      • Küçük şeyler
      • Luna, insanları köle yapabilir mi?
      • Hayalin kadarsın
      • Unutmamak üzerine
      • İyi bir şey yapmak için bekleme
      • Anadolu'nun gözyaşları
      • Sanal bakış
      • Ayna
      • Aşka ulaşmak
      • Reçetede sanat ve Della Miles
      • Uçurtma
      • Harekete geç!
      • Yoga İnziva (1) - 16 kadınla 5 gece
      • Yoga İnziva (2) İnzivada bir başına
      • Hayatı değiştirmek
      • Yeninin verdiği güç
      • Bizi tanımlayan yaptıklarımızdır
      • Damızlık Kızın Öyküsü
      • Yeni trend, alışveriş yapmamak!
      • Kaos mu, huzur mu?
      • Kelebekler Vadisi zarar görmesin!
      • Aferin
      • Doğayla dost olmak
      • 1 saniye ile kazandılar
      • Sevgi iz bırakır
      • Gerçek sevgi
      • 5 yıl sonra siz de işsiz kalabilirsiniz
      • İpekyolu'nun getirdikleri
      • Beyninize iyi bakın
      • Aşkla sarıl aydınlığa
      • "Yogayla mogayla olmaz" mı?
      • İzmir, neden daha yeşil olmasın?
      • Kitapla başlayan yolculuk
      • Kısadan uzuna
      • Özdemir Nutku adına yakışır ödül
      • Yol arkadaşı
      • Kıbrıs, aşk ve barış
      • Jüri
      • Sanatla nefes almak için biraz "Cesaret"
      • Kadınlar, işlerine dönmek istiyor
      • Yaratıcılık, kalıpları yıkmakla başlar
      • Yılın en güzel konseri en sona saklanmış
    • 2016
      • YOL
      • Demokrasi cebe geliyor
      • Yok eden sessizlik
      • Hayallere ulaşmak
      • Köle olmayı seviyoruz
      • Diriliş
      • Beyazı aramak
      • Annelerin de Babalar Günü kutlu olsun
      • Nerdeydik, nereye geldik?
      • Dost
      • Pokemon, mülteciler ve hayal yoksunluğu
      • Seçenekleri bilmek
      • Turizm, murizm
      • 40 kez düşünmek
      • Şüphe
      • En iyi biz izleriz
      • Değişimin içine yolculuk
      • Müze versek
      • Kültür gezisi şoku!
      • 16 yıllık direniş
      • Hayat kurtaran CV’ler
      • Çöken Türk müziği
      • "FuckUp"la olumsuzu olumluya çevirmek
      • Olmak ya da olmamak
      • Güzelliğin ifadesi ve ekşi şeyler
      • Bildiklerini unut
      • Altın Ejderha ile değişim
      • Yandıklarımız
      • İzlerin peşinden
      • Haydi 'Zumbathon'a
      • Geleceği hedeflemek
      • Kimsin sen?
    • 2015
      • Aynı yöne bakmak
      • Düş bahçeleri lunaparklar
      • İzmir'den vazgeçmediler
      • Gerçeğin Peşinde
    • 2014
      • Dokuma ve dans yolculuğu
      • Doğal doğum mucizesi
      • Güzelliğe güzelik katmak
      • Geleceğin peygamberi
      • Milletin Efendisi 4 Gün Sahnede
    • 2013
      • Son Şans
      • Alternatif tiyatro
      • Armağan
      • Mütevazılığın iddiası
      • İzmir'de yaşamak
      • Sendromu aşmak
      • Neva sarsıyor
      • Bilginin ışığında
      • Gülümseyen yüzler için
      • Değerinin farkına var
      • Zoru başarmak
      • Festival gibiyiz
      • İnsan olmak
      • Yeter ki siz isteyin!
      • Mutluluk döngüsü
      • Gülümseyen Gözler
      • Bir buz pisti daha istiyoruz
      • İzmirli kadınların dayanışma başarısı
      • 50 yıllık emek
      • Aldatmak
      • Yeni lezzetlere kapılarını açtılar
      • Dali ve Doğançay
      • Bir gazeteci öldüğünde...
      • Hayal ile gerçek arasında
      • Kadınlar ayaklanıyor
    • 2012
      • Eğlenerek kazanmak
      • Engeller ve ödüller
      • Şirince ve kıyamet
      • "Zerre" olmak ya da olmamak
      • Daha iyi, iyinin düşmanıdır
      • Ege, müzik ve aşk
      • İzmir'in gece hayatı ve tanıtımı
      • Tutunamayanlar
      • Nora ve güven
      • Barış ve uzlaşı
      • El işi değil, gönül işi
      • Bir kez daha yenildik!
      • İKSEV içimi ısıtıyor
      • Ne kadar şanslısınız?
      • Her şey nasıl başladı?
      • Oyun oynayarak dünyayı kurtarabilir misiniz?
      • Caz Festivali
      • Festival heyecanı
      • Neredeydiler?
      • Her şey film festivali için
      • Aşk bir kaleyi daha fethetti
      • Çağan Irmak'ın güzel insanları
      • 5. boyut
      • Moda
      • Harika babanın, şanslı oğlu
      • Yeni kimlik kazanmak
      • Tarihe geçmek
      • Yeni fuar alanı için dua etmek
      • Tadı damağımda kaldı
      • Guguk Kuşu
      • İnsanlar, kentler ve yatırımlar
      • Oscar ödülleri ve favorilerim
      • Hayatımızı değiştirmek
      • Madalyonun iki yüzü
      • Ekip ruhu
      • Soyer Jazz Stüdio
      • İkinci bir şans
      • Gönüllü elçimiz Scorpions
      • Eğitimde sistem sorunu
      • Kalbimiz
      • Sevgiyle büyümek
      • Yürüyeceğin yolu seçmek
      • İnsanlığımıza üzülmek
      • İzmir, filmini bekliyor
      • İzmir'i beyazperdede izlemek
      • Taşların dansı
      • Hayal gücünün yarattıkları
      • Küçük adımlar
      • Müziğin sesi yükseliyor
      • Sinemanın arkasındaki küçük dev
      • Hiçbir şey için geç değil
      • İçimizde büyüyen özlem
      • Beklentiler
      • Turizm ve İzmir
      • Kısa film festivalinin ardından
      • Kadınlar ayaklanıyor
    • 2011
      • Çalınan zamanımı geri verin
      • Romeo ve Juliet
      • Harry Potter olmak
      • Yarenler
      • Yumurta
      • Otomotivde yeşeren umutlar
      • Üniversiteler kenti Çanakkale
      • Ankara'da gol atmak
      • Uyumak
      • Ankara'da İzmirli olmak ve EGE-KOOP
      • Vuran vurana
      • İzmir ve hayal kırıklıkları (Zenne)
      • Manisa'da HARF heyecanı
      • Sivas 93
      • Nif'ten Spil'e
  • Öykü
    • Kazaya uğrayan aşk
    • Kelebeğin peşine takılmak
    • Cunda'da tamamlanan aşk
    • Kelebeğin peşine takılmak
    • 90'a vurmak
    • Yeniden
  • Polisiye Öykü
    • Aşk bazen büyük bir günaha dönüşür (1)
    • Organ mafyası genç kızın vicdanına takıldı (2)
    • Tesadüflere inanmadı, cinayetleri çözdü (3)
    • Kayıp çocuklar kentinde Ceren ve ailesinin dramı (4)
    • Soygunun ardındaki Dalton kardeşler imzası (5)
    • Adı 'Sevgi' olsun (6)
    • Aşkın şarkısını şiddetin çalgısıyla çalamayız (7)
    • Bir veda mektubunun ardındaki sır perdesi (8)
    • Mühendisin ölümünde gizlenen gerçekler (9)
    • Aşkın gizemi, ölümün gizeminden daha büyüktür (10)
    • Bir gün, sizin de bir kara meleğiniz olabilir (11)
    • Cinayeti aydınlatan köpek (12)
    • Aşkın doğurduğu ölümcül virüs (13)
    • İntiharların ardındaki korkunç plan (14)
    • Adına töre dediğimiz büyük yalan (15)
    • Reyting mafyasını alt eden yapımcı (16)
    • Unutamayacağınız 1 hafta geçirmeye ne dersiniz? (17)
    • Kaçak yaşamların batan hayalleri (18)
    • Teşkilattaki köstebek (19)
    • Genç kızları sanal alemde bekleyen tuzak (20)
    • Evsiz balerinin son dansı (21)
    • Oklarla gelen intikam (22)
  • Yazı dizilerim
  • Denemeler
    • Resmetmek ve de yaşamak
    • Güneş gözlüğü kullanma kılavuzu
    • Af dilemek
    • Beklemek
    • İiginç Pazar
    • Sevgili aşklarımız
    • Beyninize iyi bakın
    • Yeniden uçmak
    • Gözyaşı
  • Kitaplar
    • Şiir Kitabı
    • Roman- Çoban Yıldızı
    • SENSİZ ÖLÜMDÜR AŞK
    • VENUS
  • Şiirler
    • Beni bırakma
    • Neşem oldun
    • Gül
    • Kelebek
    • Gönül bilgisi
    • Çift kişilikli bir erkekti yaşam
    • Eksildim
    • Anastasia
    • Dudaklarındaki mutluluk
    • Gece eline düşüyor
    • Susmak kalıyor geriye
    • Yabani güzellik
    • Düş
    • biter
    • üşürken
    • bitmez
    • Eğri
    • Bir başıma
    • Canımın parçaları avuçlarında
    • Büyüyoruz
    • Ankara'da olmak
    • Gecenin çocukları
    • Seni çekiyorum içlerinden
    • Belleğime dolanıyorsun
    • Bulamadım
    • En büyük keşkemdin
    • Güne uyanan güzellik
    • Zordur bazen yürümek
    • İnan ağlamadım
    • Melek
    • Hem bekler hem özlerim
    • Özlem
    • Metaller ağırdı bize
    • Şiii!
    • Tomurcuk
    • Uzaksın
    • Şimdi olmamalı
    • Kumar
    • Fotoğraflar şimdi bende
    • Gittiğinde
    • En güzel ben unuturum seni
    • Gidersen
    • fal
  • Söyleşiler
    • Necmettin Tetik - radyocu, yazar ve oyuncu
    • Bitkisel tedavi- Dr. Mustafa Yaşar
    • Ahmet Telli
    • Esin Yılmaz (Modacı)
    • Suavi
    • Can Gürzap
    • Haluk Levent
    • Burçin Büke
    • Bulutsuzluk Özlemi
    • Zuhal Olcay
    • Hakan Aysev
    • Rengim Gökmen
    • Genco Erkal
    • Ali Poyrazoğlu
    • Fazıl Say
    • Tan Sağtürk
    • Sunay Akın
    • Sevda Aydan
    • Onur Şenli - Agora Meyhanesi
    • Arzu Çevikalp
    • Aret Vartanyan
    • Engin Günaydın
    • Dilek Tunalı
    • Beyaz
    • Musa Turan
    • Melih Arat
    • Fatih Erkoç
    • Ayşe Tolga
    • Lale Roche
    • Rutkay Aziz
    • Leman Sam
    • ELA ERDİN
    • Karikatürist Sadık Pala
    • Kısa Film Festivali Direktörü Yusuf Saygı
    • Berna Ergin Söyleşi
    • Dekan Prof. Dr. Bilgehan Gültekin
    • İrem Altuğ
    • Teos Marina'nın Genel Müdürü Fatih Dağıstanlıoğlu
    • Nesim Bencoya
    • Dr. Bilgin Silan: Bütünsel tıp
    • Buz pateni - Neşe Olcay
    • Türkiye bu yarışmayı konuşacak - Ahmet Veli Olgundeniz
    • BOSS DOGZ İsyanın yeni sesi
    • Denizcilik kazandı - AKİF SEZER
    • En büyük aşkı dans - ASLI ÇİLEK
    • Dr. Zeki Hozer
    • Rüyalarımız bizi eğitiyor
    • Astroloji farkındalığı artıyor
  • Etkinlikler
    • Ege'de Bölgesel Gazetecilik
  • Radyo kalıntıları
    • Çoban Yıldızı -28.10.2014
    • Radyo Ege - Çoban Yıldızı
    • Radyo Ege - Çoban Yıldızı
  • Alosbey'in Maceraları
    • Alosbey-6
    • Alosbey-7
    • Alosbey-9
    • Alosbey-10
    • Alosbey-12
    • Alosbey-11
    • Alosbey-8
    • Alosbey-1
    • Alosbey-2
    • Alosbey-3
    • Alosbey-4
    • Alosbey-5
  • İnteraktif roman
    • İNTERAKTİF ROMAN İÇİN AÇIKLAMA
    • İnteraktif roman
  • Dipnotlar
    • Severken Öldürmek
    • Fazla iyisin
    • Gönül
    • Akrep ve yelkovan
    • Ben mükemmel değilim
    • Biraz cesaret
    • özümden-1
    • Kadınlar Günü
    • Sevgi
    • Ne güzeldi...
    • Ağlamak ne güzel şey...
    • Çok yakın
    • Dost
    • Kendini dinlemek
    • İçimdeki sorular
    • Varmanın keyfi
    • Aşk dönüşür
    • "Hayat çok anlamsız"
    • İşte Kısa Film Festivali finalistleri
  • Gezi
    • Türkiye'nin ilk su altı hatritası çıkarıldı
    • Kentin parlayan ışıkları müzelerimiz
    • Tarihe dokunmak
    • Karadeniz turu
    • Kosova
    • Arnavutluk
    • Makedonya
    • Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi
    • Fethiye
    • Karia Yolu - Bozburun
  • Günlük
  • Gizlilik hakları
  • İnternette gezinenler
    • Agatha Christie ve Aşk
    • Mutlu olmak için...
    • Hayat bir 'kendin yap' tasarımıdır
    • Yılmaz Özdil: Tansu Özkök'tü şahane olan
    • Aşkın yaşı yokmuş
    • Evlilik
    • Fıkra1
    • Yaşama anlam vermek
    • Fazıl Say
    • Ölmeye yatmak
    • Dünyanın en güçlü gazetecisi
    • küçük bir öykü
    • Enerjinizi kullanmayı öğrenin
  • Dosya konuları
    • 1 Mayıs'a sanatsal bakış
    • İstihdama STK desteği
  • Eğitim
    • Ofis Yogası Eğitimi
Videolar
  • Sensiz Ölümdür Aşk
  • 50 Yazar 1 Roman 1 Albüm
  • RADYO KAYIT
  • Uluslarararsı İzmir Kısa Film Festivali
  • Dip dizi
Linkler
  • YouTube sayfam
Site Haritası
Site Haritası

Yeniden






Yeniden
 


Gökmen Küçüktaşdemir
 



Taksiden Karşıyaka İskelesi'nin önünde indiler. Torunu Antoni taksiden bavulları indirirken Roxanne, az ilerideki seyyar satıcıdan birer gevrek aldı. Sonra da şaşkın ve meraklı bakışlarla etrafına bakmaya başladı. Özlemişti gevreğin tadını, Karşıyaka'nın havasını... Ama hiç bir şey eskisi gibi görünmüyordu. Vapurların, araçların, binaların ve insanların sayısı artmış; bu kalabalık sanki anılarının da üzerini örtmüştü. Roxanne, İzmir'den ayrıldığında henüz trafiğe kapatılmamış olan Karşıyaka Çarşısı'na doğru ürkek birkaç adım attıktan sonra durdu ve dönerek arkasına baktı.

Buralardan sürgün giderken son hatırladığı, vapur iskelesinin girişinde mahalleden arkadaşı Hasan'la vedalaşmasıydı. Hasan o günlerde cep harçlığı kazanmak için gazete satıyordu. Her sabah çantasına koyduğu gazetelerden birini eline alıp iskelenin önünde, "Yazıyor, yazıyor..." diye günün manşetini seslendirerek okur topluyordu... Babası Bromios Ugont, vapura binmeden önce 12 yaşındaki Hasan'dan o günkü haberleri okumak için Akşam Gazetesi almıştı. Babası ve annesi kendilerini uğurlamak için gelenlerden ayrılıp iskelenin içine doğru yürürken Roxanne, Hasan'ın yanağından öpmüş, sonra koşarak ailesinin yanına dönmüştü. Hasan eliyle yanağını tutarken, Roxanne'in arkasından bakakalmıştı. O günden sonra Roxanne'i bir daha görmeyecekti. 

Bindikleri Hasköy Vapuru, İzmir Körfezi'nde çok yeniydi. Yıllar sonra Gölcük ismini alacak vapurun üst katına çıktılar ve en arkasına oturdular. Düdüğünü öttüren vapur, iskeleden köpükler saçarak ayrıldı. Rüzgar saçlarını okşarken; Roxanne, annesi June ve babası Bromios ile son kez baktılar yıllarca oturdukları Karşıyaka'ya. Zihinlerinde pek çok olay ve yaşanmışlık varken; dostlarına, akrabalarına ve martılara el salladılar.
Babasının elindeki 30 Ağustos 1964 tarihli gazetenin manşetinde, "Fuardaki, Amerikan, İngiliz ve Rus pavyonları tahrip edildi" yazıyordu. Üst başlıkta ise, "İzmir'de galeyana gelen halk, gece müessif olaylara sebep oldu" deniyordu. 2. baskısını yapan gazetede Yunan konsolosluğunun da taşlandığı belirtiliyordu.

O günlerde Kıbrıs'taki olaylar doruk noktasına ulaşmıştı. Barıştan hoşnut olmayanlar yeni bir oyun sergilemekteydi. İsmet İnönü başkanlığında toplanan hükümet, Türkiye ile Yunanistan arasında Atatürk döneminde imzalanan Seyr-ü Sefayin Anlaşması'nın iptal edilmesine karar verdi. İnsanlar önce ne olduğunu anlayamadı. Ama sonra İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada'da yaşayan Rum yurttaşların bir kısmının kapısı polis tarafından çalınmaya başlayınca vaziyet anlaşıldı. Bu insanlar çifte pasaport taşıyan ya da ikamet tezkeresi ile Türkiye'de kalan Rumlardı. Çoğu burada evlenip çoluk çocuk sahibi olmuştu. Bir kısmı burada doğmuş, Yunanistan'ı hayatında hiç görmemişti. Bazıları yüzyıllardır buralıydı, yalnızca Avrupa'ya giriş çıkış kolaylığı olsun diye Yunan pasaportu almıştı.

Sürgün kararından, Yunan uyruğu olan Levantenler de etkilendi. Ugontlar, 140 yıldır Türkiye’de oturan Venedik kökenli Katolik bir aileydi. 1700’lerde Korfu’ya, Korfu Yunanistan’a devredildikten sonra 1825’te İstanbul’a, 1902’de de İzmir’e yerleşmişlerdi. Sonuç olarak Yunan uyruklu gözüktükleri için sınır dışı edileceklerini, Türkiye'den ayrılmadan 2 gün önce yine gazeteden öğrenmişlerdi. Bunlar olurken yurt genelinde, “Vatandaş Türkçe Konuş” ve “Alışverişi Türk’ten Yap” kampanyaları sürüyordu.

Roxanne, geçmişi arkasında bırakarak önüne dönüp
yürümeye devam etti. Antoni de ona eşlik etti. Karşıya, çarşının olduğu tarafa geçmek için kırmızı ışıkta beklerlerken bir kuş, Roxanne'ın üstüne pisledi. Hemen yanındaki kadın bunu gördü ve "Şans getirir" diyerek gülümsedi. Roxanne ise cebindeki ıslak mendili çıkarırken Türkleri hiç bir zaman anlayamayacağını düşündü.
Antoni, 25 yaşında bir basketbolcuydu. 1 hafta önce Karşıyaka basketbol takımına transfer olmuştu. Eşyalarını ve birlikte yaşadığı anneannesini alıp İzmir'e gelmişti. Anneannesi havalimanına inince, kendileri için kiralanan eve gitmeden önce Karşıyaka İskelesi'ne uğramak istemişti. Taksideyken de Karşıyaka'dan nasıl ayrıldıklarını Antoni'ye bir kez daha anlatmıştı.

Yanlarında 2 valiz vardı. Diğer eşyaları onlardan önce gelmiş, yeni evlerine bırakılmıştı. Roxanne ve ailesi, Türkiye'den sürgün edilirken de 2 valizle ayrılmıştı. Yanlarına sadece 20 dolar ve 20 kiloyu geçmeyecek valiz almalarına izin verilmişti. Roxanne, İzmir adını her duyduğunda, annesinin eşyalarını yakınlarına, sevdiklerine gözyaşları içinde dağıttığını her hatırladığında
hüzünlenirdi.

Roxanne, Karşıyaka'dan ayrıldıktan sonra babası ve annesiyle Alsancak İskelesi'nde inmiş ve limandan Yunanistan'a gemiyle geçmişlerdi. Ugontlar, o güne kadar hiç gitmedikleri Selanik'te yeni bir hayat kurmak zorunda kalmışlardı.
Anneanne ve torunu, çarşıya girmeden sahildeki bir kafeye oturdu ve çay sipariş etti. Roxanne, gün batmak üzere olmasa kilise sokağındaki eski mahallesine de gitmek istiyordu. Antoni onu da yarına bırakmaları gerektiğini söyleyince çaylarını içip oturacakları eve gitmek için bir başka taksiye bindiler. Ev, Bostanlı'daydı.
Yarın ilk antrenmanına çıkacak Antoni ve yıllar sonra yaşadığı mahalleyi görecek olan Roxanne için ilginç bir gün olacaktı.

Antoni'nin annesi June, eşini bir trafik kazasında yaşamını yitirdikten 3 yıl sonra bir İtalyanla evlenip Roma'ya taşınmış. Antoni de basketbol kariyeri için Selanik'te kalmıştı. Anneannesi ile aynı evi paylaşan iki arkadaş gibiydiler. Antoni, Karşıyaka'dan ilk teklifi aldığında Roxanne'in içinde kelebekler uçmuş, yorgun bedeni ve ruhu tazelenmişti. Bu nedenle İzmir'e dönmek için can atmıştı.
Eve ilk girdiklerinde Roxanne, kendi kendine daha önce neden İzmir'e gelmediğini sormuş ama tam bir cevap bulamamış, ‘hayat gailesi’ demişti... Gece zor uyudu. Yatağında, geçmişe dair düşünceler ve yeni günle başlayacak yeni hayatı ile ilgili fikirlerle dönüp durdu. 69 yaşındaydı ve eşini kaybettikten sonra ilk kez içine yaşama sevinci dolmuştu. 

Ertesi gün kahvaltıdan hemen sonra Antoni ile evden birlikte çıktılar. Roxanne, Bostanlı'dan Karşıyaka Çarşısı'na yürüyerek gitti. Hayatı boyunca sporla uğraştığı için yaşıtlarına göre çok dinçti. Dünyanın pek çok ülkesinde maraton koşmuş, yaşı ilerledikçe de yürüyüş yarışlarına katılmaya başlamıştı. Ayağında her zaman spor ayakkabı olurdu. Evindeki madalyalar küçük Antoni'ye ilham kaynağı olmuştu.

"İnsan bir kenti en iyi yürüyerek tanır" derdi. Eve yapacağı alışverişi, günlük aktivitelerini, Antoni ile neler yapacaklarını hep yürürken düşünürdü. Son zamanlarda bir de yazacağı kitabı yürürken düşünmeye başlamıştı. Bunca yıla pek çok şey sığdırmış, artık bunları yazıya dökme zamanı gelmişti.
Karşıyaka Çarşı'ya eski istasyon tarafından girip sora sora Aksoy'a doğru yürüdü. Bir yandan da kentteki değişimin izlerini takip ediyordu. Kilise Sokağı'na geldiğinde çocukluğundan çok az bina kaldığını gördü. Yerlerine yenileri yapılmıştı. Çocukluğunun geçtiği 2 katlı, cumbalı ev de yıkılmıştı ama Katolik Kilisesi Saint Helen hala ayaktaydı. Bu kilisenin yapımına tüccar olan babası da destek olmuştu. Kilise aile dostlarının verdiği arazi üzerine inşa edilmişti. Ailesi, pazar ayinlerine katıldıktan sonra mahalledeki diğer çocuklarla oynamasına izin verirdi. Bu yüzden çocukken Roxanne 'ın en sevdiği gün pazardı. Diğer günlerini ise okul, ödevler, piyano dersleri ve atletizm kapılıyordu.

O zamanlar Roxanne, çevrelerindeki insanlar arasında Levanten, Türk, Rum, Ermeni ve Kürt gibi bir ayrımın olduğunu görmemiş, hissetmemişti. Aynı mahallede barış içinde oturan, işinde gücünde insanlarla geçiyordu günleri. Aynı bakkaldan, aynı manavdan, aynı kasaptan alışveriş yapıyorlar; akşamları farklı evlerde bir araya geldiklerinde aynı dertleri paylaşıyorlar, aynı olaylara gülüyorlardı.
Roxanne, Kilise Sokağı'nı, Donanmacı Mahallesi'ni, Aksoy Mahallesi'ni ve çarşıyı dolaştı. Anılarını tazeledi, eskilerden birilerini, bir şeyleri görmeyi umdu. Ama kimseyi göremedi. Yine de hemen hemen her gün eski mahallesine, eski sokağına gitti. Antoni'ye, "Benim için yürüyüş oluyor" diyordu ama tam olarak ne aradığını, ne görmek istediğini kendisi de bilmiyordu. Bir his onu oraya çekiyordu.

Aradan 2 hafta geçmişti. Bir cumartesi günü Karşıyaka'nın Beşiktaş ile maçında Antoni sahada, Roxanne de tribündeydi. Maç, Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu'ndaydı. İlk yarının sonlarına doğru Beşiktaş öndeyken koç Antoni'yi maça aldı. Antoni maça başlar başlamaz eline gelen ilk topla 3 sayılık basket atınca tribün coştu. Roxanne de ayağa fırladı. O andan sonra Antoni topu her eline alışında Roxanne onu alkışla ve motive edici sözlerle destekledi. Bunlardan kimi Türkçe kimi Yunancaydı.

İlk yarı bittiğinde Karşıyaka, Beşiktaş ile eşitliği yakalamıştı. Roxanne'in hemen yanında oturan kız, "Sanırım yeni transferimiz Antoni sizin oğlunuz. Çok başarılı bir oyuncu" dedi.

- İyi gününde. Hiç boş dönmedi rakip alandan. Ama Antoni benim oğlum değil, torunum.
Roxanne güldü.

- Kusura bakmayın. Siz çok genç gözüküyorsunuz. Ben bu yüzden oğlunuz olduğunu sandım. 

- Önemli değil. Uzun süre spor yapmanın faydalarını yaşıyorum.

- Siz de basketbolcu musunuz? Hayır, Ben atlettim. Kısa bir süre öncesine kadar da yürüyüş müsabakalarına katılıyordum.

- Harika. Ne kadar güzel Türkçe konuşuyorsunuz. Daha önce de Türkiye'ye gelmiş miydiniz?

- Aslında ben Karşıyaka'da doğdum. Buradan ayrıldığımda 12 yaşındaydım. Kilise Sokağı'nda oturuyorduk. Antoni, buradan teklif aldığını söylediği zaman çok mutlu oldum. Evime dönmüş gibi hissediyorum.

-  Biliyor musunuz, ben de Kilise Sokağı'nda oturuyorum. Dedemler de yıllardır aynı sokakta yaşıyorlar. Belki tanırsınız... Dedemin adı Hasan. Hasan Aslan...
Roxanne, güldü.

- Yoksa, dedemi tanıyor musunuz?

- Çok uzun zaman oldu ama sanırım tanıyorum.
Roxanne, bu tesadüfe inanamıyor ve hala gülümsüyordu.

- Benim adım Aslı.

- Benim adım da Roxanne. Umarım deden beni tanıyabilir.
Aslı, uzakta bir yerler baktı. Gözleri nemlenmişti.

- Çok hatırlayabileceğini sanmıyorum. Dedem bir süre önce alzheimer oldu. Her şeyi ya unutuyor ya da karıştırıyor. Oysa dedem gibi çok okuyan bir gazetecinin alzheimer olabileceğini hiçdüşünmezdim. Sanırım anneannemi kaybettikten sonra bu hastalık kendini gösterdi.

- Yine de onu görmeyi çok isterim.
Aslı gülümsedi. Birbirlerine telefonlarını verdiler. Yarın için randevulaştılar.

Maçı Karşıyaka kazanmıştı. Taraftar Antoni'yi omuzlarına aldı. Büyük bir coşku yaşanıyordu statta. Aradan 1 saat geçmişti ki koca salonda kimse kalmadı, taraftarlar dağıldı. Roxanne, maçtan sonra Antoni'yi ona sarılarak kutladı ve eve gittiklerinde tribünde Aslı ile yaptığı konuşmayı anlattı. Her ikisi de çok heyecanlanmışlardı.
Roxanne sabah erken kalkıp kahvaltı sofrasını hazırladı. Giyeceği kıyafetleri seçti. Kahvaltıdan sonra saçlarını toplayıp hazırlandı. Ne olacağını, ne olmasını istediğini bilmiyordu... 57 yıl sonra ilk kez karşılaşacaklardı. Antoni de hazırlandıktan sonra evden çıktılar. Bostanlı'da Yasemin Kafe'de buluşacaklardı. Dışarıda nefis bir hava vardı. Ne çok sıcak ne de serin. Aslı, annesi ve dedesi onlardan önce gelmişlerdi.

Bir araya geldiklerinde Hasan, Roxanne'e adıyla seslenip, "Seni çok özledim. Nerelerdeydin?" dedi. 
Herkesin yüzüne tatlı bir gülümseme yayıldı. Hasan, pek çok şeyi unutsa ve karıştırsa da Roxanne'i unutmamıştı. Sarıldılar. Hasretle geçen yılları andılar.

Yorumlar - Yorum Yaz
  • Her Salı saat 14.00'te Radyo Ege'deyim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.054619.1310
Euro20.510920.5930
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche