• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Aşkın şarkısını şiddetin çalgısıyla çalamayız (7)

          
 
  
Aşkın şarkısını şiddetin
çalgısıyla çalamayız
 
Gökmen Küçüktaşdemir
 
Sıradan bir cumartesi günüydü Aylin için. Arkadaşlarıyla buluşup iyi vakit geçirmeyi planlıyordu. Ancak evden çıktıktan 1 saat sonra, ailesi kızlarının öldürüldüğü haberini alacaktı. 27 yaşındaki Aylin, İzmir'in Karşıyaka Çarşısı'nda onlarca kişinin önünde birden yere yığılmış ve kanlar içinde kalmıştı. Kalbinden girip sırtından çıkan kurşun, olay yerine gelen Cinayet Masası dedektifi Halil'e 3 gün önce yaşanan benzer bir olayı anımsattı. Aylin'in yerde yatan cansız bedenine bakan dedektif Halil, poşet içinde bir mermi ile kendisine gelen yardımcısı Gökhan'a, "Bu, 7.62X54 mm'lik bir mermi. Eminim bu kız da aynen 3 gün önce meydana gelen diğer olaydaki gibi Remigton M-700 markalı silahla vuruldu" dedi ve sonrada hızla yardımcısına silahı tarif etti; "Amerikan malı. Keskin nişancı tüfeğinden daha ziyade bir av tüfeği olarak dizayn edilmiş. Ülkemizde bu silah yivli av tüfeği kategorisine girdiği için alım satımı serbest durumda. Etkili menzili 800 metre." Uzun deri ceketi ve uzun saçlarıyla bir rock yıldızını andıran dedektif, bunları anlatırken bir yandan da silahın ateşlenebileceği noktaları gözleriyle tarıyordu. Fakat çevrede yapılan geniş aramaya rağmen mermiden başka hiç bir delil bulunamadı.
 
KATİL PROFİLİ
 
2 gün sonra gerçekleşen benzer 3. cinayetten hemen sonra Cinayet Masası dedektifleri bir katil profili çıkarmak için bir araya geldiler. Ellerinde sadece Remigton M-700 marka bir tüfekten çıkmış üç mermi vardı. Öldürülen üç kız da birbirine çok benziyordu. Her üçü de 1.70 boylarında, ince yapılı, kızıl saçlı ve güzel kızlardı. Her üçü de kalbinden vurulmuştu. Bu da katilimizin aşk acısı çeken 20 ila 50 yaşları arasında psikopat bir erkek olabileceğini gösteriyordu. Aldatılmış, terk edilmiş ya da kabul edilmemiş olabilirdi. Anlaşılan, benzer fiziksel özelliklere uyan tüm kadınları düşman gibi görüyordu. Belki de her cinayetinden büyük bir keyif alıyordu veya öç aldığını hissediyordu. Ayrıca üç cinayet de halkın yoğun olduğu yerlerde işlenmişti. İlk ikisi çarşı içinde, sonuncusu ise Alsancak Vapur İskelesi önünde meydana gelmişti. Katilin, başka bir özelliği ise çok titizdi. Arkasında hiç bir iz bırakmıyordu. Dikkat çekici biri değildi. İşlenen cinayetlerin saatlerine ve günlerine bakılırsa ya işsizdi ya da geceleri çalışıyordu. Yeni bir cinayet daha işlenmeden suçluyu bulmalıydılar. 
İnternet üzerinden bile silah satıldığı bir dönemde böyle bir silahın sahibine ulaşmak hayli güç olsa da, polis öncelikle İzmir'de Remigton M-700 gibi bir silaha kaç kişinin sahip olduğunu araştırdı. Çıkan listedekilerin tek tek ifadelerini aldı. İkinci olarak da internetteki silahların konuşulduğu forum sitelerini taradı. Bu arada özel harekat timinden Cüneyt isminde uzman bir keskin nişancı ve Tuncay isminde bir psikolog da cinayeti araştıran ekibe danışman olarak dahil edildiler. Yeni danışmanlar ile olayların meydana geldiği yerlere tekrar gidilip silahların nerelerden ateşlendiği araştırıldı. Sadece üçüncü olaydaki katilin durduğu yer tespit edilebildi. Ölüm atışı, iskelenin karşındaki binalardan birinin çatısından yapılmıştı. Çatının zemini tozlu olduğu için polisin ilk dikkatini çeken yerdeki ayak izleri oldu. Silahın ateşlendiği nokta ile çıkış kapısı arasındaki bu taze izler polise çok yardımcı olmakla birlikte şüpheli profilini allak bullak etti. Çünkü bu izler bir erkek değil bir kadın ayakkabısına aitti. Çatıda başka da hiç bir ipucu bulunamadı.
 
GİZEMLİ VİDEO OYUNU
 
O akşam soruşturmayı tamamen üstlenen Halil, kafası iyice karışmış bir şekilde evine doğru yol aldı. Eve vardıktan sonra da daha önceden planladıkları gibi eşiyle birlikte kardeşinin evine misafirliğe gittiler. Yemekten sonra yeğeni, Halil'e yeni aldığı video oyunun göstermek için odasına çağırdı. Bilgisayardaki oyunun ismi 'Sniper' (Keskin nişancıydı). Yeğeninin oyunu oynayışını seyreden Halil birden ilginç bir şey fark etti. Yaşanan seri cinayetler ile bu oyun arasında bir bağ vardı.
Oyun bir karakter seçimi ile başlıyordu. Kendinize yakın gördüğünüz bir karakteri ve silahı seçiyordunuz. Silahlar arasında Remigton M-700 de vardı. Daha sonra size gösterilen hedefleri vuruyordunuz. Bu hedeflerden ilk ikisi animasyondaki kentin içindeki çarşı da, üçüncüsü ise bir vapur iskelesinin önündeydi. Oyunun amacı yakalanmadan verilen hedefleri vurup en yüksek puanı toplamaktı. Halil'in artık merak ettiği 4. hedefti… Oyunda 4. hedef olarak opera binasının önünde gösteriliyordu.
Halil, denemeye değer diyerek ertesi gün İzmir’in Konak’taki tek opera binasının çevresine sivil polisler yerleştirdi. Cüneyt’in de yardımıyla atış yapılabilecek muhtemel noktalar belirlendi ve kontrol altına alındı. Düşündüğü, sniper’ı atış yapmadan hemen önce yakalamaktı. O gün hiçbir olay olmadı. Ertesi gün öğle saatlerinde Halil’in telefonu çaldı. Kuş kafese girmişti. Kadın sniper tam nişan aldığı sırada polisler tarafından yakalandı.
İNTİKAM DUYGUSU
Halil, gözaltına alınan Özge ismindeki katilin sorgulamalarından sonra Gökhan’a şunları anlattı: “Özge, bir güvenlik şirketinde çalışırken işten çıkarılmış ve sonra da bir daha iş bulamayınca bunalıma girmiş. İşten çıkarılmasına neden olan kızıl saçlı kadın daha sonra da evlenme planları yaptığı sevgilisini elinden almış. Bir gün biraz eğlenmek için satın aldığı Sniper adlı video oyunu, içindeki intikam duygusunu kabartmış. Saatlerce bilgisayar başından kalkamaz olmuş. Oyundaki bayan sniper karakterini kendiyle özdeşleştirmiştir. Yine oyundaki kızıl saçlı kurbanlar da tetikleyici unsur olmuş. Arkasından da internette tanıştığı birinden aldığı silahla da cinayetleri işlemeye başlamış.”
Anlatılan hikayenin doğruluğunu onaylaması için cinayet masası birimince çağrılan Özge’nin eski sevgilisi Ahmet, ifade verdikten sonra onu görmek istedi. Ahmet, parmaklıklar arkasındaki Özge’yle konuşurken her ikisin de gözyaşlarına boğulduğunu gören Halil, Gökhan’a dönüp, “Aşkın şarkısını şiddetin çalgısıyla çalamayız” dedi.
 
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche