• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Doğaya Dokunan Masallar









Doğaya Dokunan Masallar

İzlenim / Gökmen Küçüktaşdemir


 
“Ben deyim yüz yıl evvel, siz deyin şimdi. Daha dün gibi... Zamanlardan bir zamanmış. Ben deyim bir köy, siz deyin işte bu köy. İşte yandaki, işte beri ki, köylerden bir köymüş bu. Bu memleketin bir yanı, bu memleketin kendisi... Bir yolcu düşmüş taa uzaktan bu köye..." diye başlar Çağan Irmak'ın Ulak'ı...

Karaburun'un İnecik Köyü'ne de geçtiğimiz günlerde pek çok yabancının yolu düştü. Köydeki Zeytin Okulu'nda masallar dile geldi. Ulak filmindeki Zekeriya gibi, "Doğaya Dokunan Masallar" buluşmasına katılanların anlatacak hikayeleri, söyleyecek sözleri vardı. Diyar diyar gezen masal anlatıcıları, masal araştırmacıları, Devlet Tiyatrosu bizden masallar/ Şahmeran ekibi ile 150'ye yakın katılımcı 2 gün boyunca birlikteydi.

Modern zaman anlatıcıları

Peki nedir ki bu masal anlatıcılığı? Kimdir bu masal anlatanlar? Ne oldu da daha fazla görünür oldular? Düşünüyorum da aslında hepimiz masallarla büyüdük. Sadece, bize onları okuyanlar ya da anlatanlar bize çok yakın insanlardı. Biz büyüdük belki ama sanırım içimizde hala bir çocuk var. Hata yapan, yolu karıştıran, sorgulayan, meraklı ve öğrenmeye aç bir çocuk. Tabii masallarla beslenmeye alışan bu çocuk ruhlular, bilinenin aksine masalcısının peşine düşüyor. Bir süredir ben de peşlerindeyim. Onlar; pirelerin berber, develerin tellal olduğu zamanlardan beri vardılar ne de olsa. Ya da öyle olduğunu düşünmek, iyi hissettiriyor. Bulmak, dinlemek ve anlamak benim için güzeldi. Bir nevi terapi...

Anlattıkları hikayelerin gizemi üzerlerine bulaşan masalcılar dünyanın her yerinde karşımıza çıkar. Dillendirdikleri kültürden kültüre farklılıklar gösterse de ruhu okşarlar. Masal anlatıcılığının kökleri Şamanizme dayanıyor. O zamanlardan bu yana insanları iyileştirmek, varoluşlarını hatırlatmak, kutsal olanla bağlantıyı korumak, toplumsal kuralları aktarmak, adaleti anlatabilmek, ortak bir zaman ve alan yaratmak için masallar anlatılıyor. Temel olarak baktığımızda masallar, geleneği aktarmak için çok güçlü birer araç. Aynı zamanda masal anlatıcıları masalları, keyifli vakit geçirmek, neşelenmek, bir arada olmanın mutluluğunu yaşamak için de anlatırlar. 





85'lik dededen masallar

Masal anlatıcılığı geçmişte hem çok saygı görürdü hem de zor koşullarından dolayı korkutan bir tarafı da vardı. Eski Türk geleneklerinde masalcılar bir işte ya da tarlada çalışmazlar sadece masal anlatıp kişilerin verdiği yiyeceklerle yaşamlarını sürdürürlerdi. Eski zamanlarda avcılar, ava çıktıklarında onlara bir de masalcı eşlik edermiş. Masalcı masallarını anlatarak, Tanrıları onurlandırır ve inanışa göre Tanrılar da o avda avcılara iyi avlar sunarlarmış.
"Doğaya Dokunan Masallar" da Eğlenhoca köyünden 85 yaşındaki Mehmet Tunçer'in anlattığı masallarla başladı. Etkinlikte masalcılar Ayşıl Tokcan, Asuman Memen, İsmail Döver, Nuray Önoğlu, Serdar Sarper, konuşmacılar Seçkin Sarpkaya, Efe Elmas, İzmir Devlet Tiyatrosu bizden masallar/Şahmeran ekibinden Gürol Tonbul, Sıla Topçam ve müzisyen İsmail Başışık katılımcılara muhteşem iki gün yaşattı. Masalların binlerce yıldır insanlığın ortak dili ve bağı olduğu vurgulanan etkinlikte masallarını unutan, masal anlatmayı ve dinlemeyi bırakan insanların doğayla da bağının koptuğu dile getirildi. Aslında doğanın özüyle bir olan insanın doğayla savaşmayı ve kibrini bir an önce bırakarak doğayla uyumlu / eşit bir yaşamı kurma yoluna girmesi gerektiğinin altı çizildi. Kapanış çemberinde katılımcılar, ulusal ölçekte değer taşıyan bu etkinliği organize ederek masallara ve doğaya dokunan Zeytin Okulu'na yürekten teşekkürlerini dile getirdi. Etkinlik bir sonraki masal buluşmasında bir araya gelmek dileğiyle sona erdi. Ve etkinliğin sonun bir kez daha anlaşıldı ki devleri yenen, adaleti getiren iyi yürekli, cesur insanlardı.

Etkinliğe ev sahipliği yapan Zeytin Okulu ise ekolojik bir eğitim okulu aslında. Yöre halkıyla iç içe geçmiş, onların sorunlarını sorun edinmiş bir eğitim yolculuğunun düşsel dünyası. Bu düşü gerçekleştiren insanlarla herkesin tanışması gerekli.

Bu arada oyuncu Sıla Topçam, beni masal kapısından geçirenlerden biri. Onun masallarını dinlemek isterseniz 9 Şubat saat 18.30'da Seferihisar'ın Ulamış Köyü’nde Çiçekli Avlu’daki Düş Zamanı Masalları etkinliğine katılabilirsiniz. Önce akşam yemeği ardından da masal anlatımı var.

Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.138634.2754
Euro37.346837.4965
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche