• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Ölmeye yatmak




Ölmeye yatmak...


Kızılderili yaşlıları ölmekten korkmazlar.
Onlar ölmeye bilerek, isteyerek ve çoğunlukla da yürüyerek
giderler. Zamanın geldiğini bilirler.
Nereden bilir öleceğini? Hayattan umudunu mu kesmiştir,
beklentileri ve hayalleri mi yok olmuştur, kırgın mıdır, yaralı mıdır,
zamanı mı gelmiştir? Yoksa omzuna konan Baykuş mu haberi vermiştir...
Kim bilebilir?
Hazırlanır.
Yanına üç beş parça eşya alır; bir battaniye, bir kaç gün yetecek
kadar su ve kuru ekmek. Son yolculuğunda bundan fazlasına ihtiyacı yoktur.
Usulca sevdiklerinle vedalaşır, sevdiğini söyler belki de
kelimelere dökmeden, sadece dokunarak .
Köyün sınırlarına geldiğinde son kez döner bakar geriye,
bebekliğinin, çocukluğunun, gençliğinin ve son demlerinin anılarla dolu
yamaçlarına...
Anılar.. Anılar..
Anılarını daha sonra düşünecektir, ölmeye yattığında...

En genç erkek torun eşlik eder sonsuza doğru yola çıkan yaşlıya.
Sonsuz..?
Yaşlı kendi seçer nerede ölüme yatacağını. Yaşadığı hayata, aldığı
lâkaba veya onu alacak olan 'atalarının ruhları' onu nerede bekliyorsa
oraya gitmek ister. Bu, bazen bir dağın kuytularına gömülmüş bir mağara,
bazen yemyeşil bir vadinin ucu olur.
Genellikle bu 'son' yolculuk uzun süren bir yürüyüşle biter.
Yaşlı, yol boyunca hiç konuşmaz, büyük bir ihtimalle hesaplaşıyordur
kendisiyle. Torun da konuşmaz, çünkü bu hesaplaşmada onu yeri yoktur.
Son noktaya varıldığında, rengârenk battaniyesini serer, yanına su
testisini ve ekmeğinin durduğu heybeyi koyar.
Torun yardım etmez, hazırlıklarını kendi başına yapmak ister,
çünkü bu onun onuruyla yapacağı son iştir.
Yatar, ölmek üzere.
Torun üstünü örter ve sessizce vedalaşırlar. Bu hazin törende gözyaşlarına,
pişmanlıklara, acı sözlere yer yoktur. Ölmeye yattığı yeri sadece torun
bilecektir ve sonsuza dek susacaktır.

Torun ardına bakmadan yürür gider...

Şair der ki:
Yolun bir ufkunda, bir güneş doğarken
Öbür ufkunda bir ay batıyor,
Seni gittikçe genç eden seneler,
Beni gittikçe ihtiyarlatıyor...

Torunu 'genç' eden seneler, onu 'ihtiyarlatmıştır'...
Bu son yolculukta ne sevilenlere gözyaşı, ne de hasma sitem
vardır,

Sadece, sessiz bir yok oluş...

 

  


Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche