• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Barış ve uzlaşı

 

 

 

Barış ve uzlaşı

 

Can Dostum filminin bir sahnesinde, genç adam ne olduğuna anlam veremediği tablonun binlerce dolar ettiğini duyunca kulaklarına inanamaz. Çok zengin ve boynundan aşağısı felç olan Fransız patronu ise ona, "Birinin arkasında bıraktığı en değerli şey eserleridir" der.

Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu'nda açılan sergiyi gezerken bu diyalog geldi aklıma. Tuba Gültekin'in sürrealist resimlerine bakarken her şey geçebilirdi zihninizden... Ama o, bu sergiye "Uluslararası barış ve uzlaşı için sanat çizgileri" demeyi tercih etmiş ve bunu tablolarının içine sakladığı; ezilen, hor görülen kadın figürü ile anlatmaya çabalamıştı.

***

Devletlerin ideallerine karşı, toplumların içindeki bilim, sanat ve medya dünyasındaki adamların ellerinde, ürettikleriyle doğru orantılı olan dizginler vardır. Fikre ve sanata sahip çıkan, bunları geliştiren toplumlarda politikalara yön veren halkın kendisidir. Fransız Kültür Merkezi'ndeki Afrika Film Günleri'nde izlediğim gerçek hayattan bir olayı günümüze taşıyan "Drum" isimli film de, benzer bir konunun penceresini, farklı bir bakış açısıyla açıyordu.
Film, 1940 ile 1980'li yıllar arasında İngilizler'in ve Fransızlar'ın sömürülerine karşı Güney Afrika'nın verdiği özgürlük mücadelesinin kısa bir dönemini ele almış. 1950'lerde Johannesburg'ta yayınlanan "Drum" adlı dergide başarılı bir gazeteci olan Henry Nxumalo'nun yaşamına mercek tutulmuş. Afrika'nın alımlı müzik ve eğlence dünyasının da fon olduğu filmde, özgürlük mücadelesi veren, kendi topraklarında köle konumuna düşen bir halkın neler yaşadığı gözler önüne seriliyor.

***

Görmemeleri, duymamaları ve konuşmamaları için baskıya ve şiddete maruz kalan Güney Afrika medyasında, bir gazetecinin cesurca altına imza attığı haberlerin yarattığı aydınlanma, o dönemde yaşayanlar gibi, izleyenleri de derinden etkiliyor. Öyle ki yanımda oturan ve Fransızca konuşan zenci gencin, filmin son sahnesinde gözyaşlarına hakim olamadığını gördüm... Özellikle, Henry Nxumalo'nun hapishanelerdeki durumu anlatmak için kendini bilerek içeri attırması ve orada yaşadıkları, görülmesi gereken sahnelerden.

Filmde, "Mücadele benim hayatımdır. Hayatımın sonuna kadar siyahların bağımsızlığı için mücadele edeceğim" diyerek ünlenen Güney Afrika'nın efsane lideri Mandela da yer alıyor. Tabii, 27 yıl hapis yatmadan ve iktidara gelmeden önceki haliyle...

Barış ve uzlaşı, bugün insanlığın en büyük zenginliğidir. Politikacılara ve bizlere düşen bu zenginliği yaşatmaktır. Bireyleri ülkeler üzerinden yargılamak ise kanımca yanlış. Özellikle o dönemde iktidara muhalefet eden Drum dergisinin yabancı bir yatırımcıya ait olduğu düşünülürse... Tüm bunlar nedeniyle Can Dostum filmindeki zengin Fransız François Cluzet'ın söylediği gibi, arkanızda bıraktığınız eser sizi değerli kılsın. Belki o zaman siz de Henry Nxumalo gibi halka bir meşale olur ve kahramanca gömülürsünüz.

Fotoğraflar ve bilgilendirme için:

www.gokmenkucuktasdemir.com

https://www.facebook.com/#!/ktdgokmen

https://twitter.com/Kucuktasdemir

  

Dip not

Arkas Sanat Merkezi'nde Ahmet Ertuğ'un 'Sezsizliğin Yankısı' sergisini gezdim geçtiğimiz günlerde. Almanya, Avusturya, İsviçre, Portekiz, İrlanda, İspanya gibi çeşitli Avrupa ülkelerinde yer alan tarihi kütüphane ve opera saraylarına ait toplam 44 fotoğraftan oluşan sergi beni çok etkiledi. Belki hiç gidip görme şansına sahip olamayacağımız mekanlar, sanatçı tarafından fotoğraflarla insanlara anlatılıyor. Boş olarak görüntülenen salonlar, insana tuhaf bir ürpeti ile yalnızlık hissi yaşatsa da sergi görülmeye değer. Ziyaret için ise 30 Aralık son gün.


Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche