• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ktdgokmen
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05347896126
  • https://twitter.com/Kucuktasdemir
  • https://www.instagram.com/gokmenktd/
  • https://www.youtube.com/channel/UC2oheUfhR7iDi5hqG-_1HfA?view_as=subscriber
Site Menüsü
Linkler
Site Haritası

Musa Turan

“İzmir’e İzmirli’den Başkası Sahip Çıkmaz”


Ulaşım sektöründe başarılı işler yaptıktan sonra emekli olan Edip Turan ve onun izinden giden oğlu TUGİAD Ege Şubesi Başkanı Musa Turan ile konuştuk.
 
 

Bir hikayem var sizin için… Bir göç hikayesi. Kalabalık bir aileyle ilgili... Köklerinden kopup İzmir’e gelen… Parçalanmadan var olabilmeyi başaran, kent yaşamına karşı mücadeleyi kazanırken bir yandan da değerlerine sahip çıkan bir aileyle ilgili. Zordu ayakta kalmak ama onlar güçlükleri aşıp kendilerine yer açan şehre de sahip çıktılar. Kısa zamanda çok yol kat edip kentin ekonomik ve sosyal yaşamına da güç kattılar. Bu hikaye; 1991 yılında otobüs şoförlüğü yaparken Mardin’den ayrılan Edip Turan, eşi Münevver Turan ve onların 9 çocuğuyla ilgilidir.



KAHRAMANIMIZ SUPERMAN

O yıllarda çocuk olanların aklına güç birliği denince “Voltran” gelirdi. Gölgelerin gücüne inansak da Heman’den çok Süperman vardı hayallerimizde. Perdenden pelerin yapmayı yeni bırakmış ama dünyayı kurtarmaktan hala vazgeçmemiştik. Sevdiklerimizi jetonla arar, önemli günlerde onlara kart atardık. Mahalleli birbirini tanırdı. İhtiyacı olan biri olduğunda da hep birlikte yardıma koşulurdu. Kimse kimseye doğduğu şehir ya da ülke yüzünden sırtını dönmez, meshebini sormazdı. İsteyen camiye, isteyen başka yere gider, kimse kimseye karışmazdı. “Hırsız var!” diye bağıran değil, hırsızlar hapse atılırdı.
 
 
AYRILIĞA SAVAŞ NEDEN OLDU
 
1974 yılında şehirlerarası otobüs şoförü olarak ulaşım sektörüne giren baba Edip Turan’ın ömrünün büyük bölümü yollarda geçmiş. Uzun süre Ortadoğu’ya yolcu taşıyarak ailesinin geçimini sağlamış. Yollar öğretmeniymiş Edip Bey’in. Ona “Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi?” diye sorarsanız size hiç düşünmeden, “Çok gezen” cevabını verir. Özellikle tarihi çok seven Edip Bey, Mardin’den ayrılma kararını 1991’de zamanın Irak lideri Saddam Hüseyin’in ordusuyla Kuveyt’e girmesinden sonra vermiş. Dünyada büyük bir ekonomik krizin yaşandığı o yılları anlatan Edip Bey, “İş yapamaz olmuştuk. Savaş bölgeyi çok etkiledi. Çocuklarımın iyi eğitim almasını istiyordum. Bu nedenle İzmir’e taşınmayı tercih ettik” diyor. İzmir’i daha önce yaptığı ziyaretlerden dolayı tanıyan ve seven Edip Bey de İstanbul’un trafiğiyle uğraşmak istemeyenlerden.

KIRILMA NOKTASI İLÇE HATLARI

9 çocukla İzmir’e gelen Edip Bey, uzun bir süre zorlanır kentte ayak uydurmakta. Bir süre iş bulamaz. Günübirlik işler yapar. Evin masraflarını çıkarmakta zorlanır. Bir gün otobüslerini İzmir’in ilçelerine giden hatlara yerleştirmeye başararak bir kırılma noktası yaşarlar. Bu, Turan Ailesi’nin şehir yaşamına tutunması için önemli bir adımdır. Ama aile çok kalabalıktır. Daha fazla iş yapmak ve para kazanmak zorundadırlar. Bunun üzerine Edip Bey, 1992 yılında üç oğlunun isimlerinden (Musa, İsa, Muahammed) yola çıkarak MİMTUR’u kurar. 1998 -2000 yılları arasında Hacca giden insanları taşır, turizm şirketlerine de araç verirler. Oğlu Musa’nın da işlere soyunmasının ardından servis aracı hizmeti vermeye başlarlar.

SERMAYE İZMİR DIŞINA ÇIKIYOR

İzmir’de güç birliği olmadığını söyleyen Edip Bey, özellikle İstanbul ve Ankara firmalarının kentin önemli sektörlerine göz diktiğini ve zamanla onları ele geçirdiklerini söyledi. Ortak bir sinerji yaratılmadığı için kentin sermayesi şehir dışına kaçıyor, kente yaşayan insanlar da bundan faydalanamamış oluyor. Edip Bey, “Örneğin UNIVERSIADE (Üniversite oyunları) yapıldı. Kentin dışından gelenler kazandı. EXPO tanıtımını İzmirli olmayan bir firma kazandı. İstanbul, İzmir’i her anlamda sömürüyor. Bakıyorsunuz kentin en güzel yerlerini İstanbullular almışlar. Beyin göçüyle şehrin yetiştirdiği başarılı isimler bile hep İstanbul’a gidiyor. İzmir’e İzmirli’den başkası sahip çıkamaz. İzmirli firmaların birbirinden alışveriş ederek kent ekonomisini kalkındırması lazım” dedi.


BİRLİK VE BERABERLİK SORUNU

Oğlu Musa Turan da İzmir’de birlik ve beraberlik noktasında eksikliklerin olduğundan şikayetçi. Musa Turan, “Buna bir çözüm bulunmalı. Oda ve dernek başkanları bir araya gelip acil olarak yapılması gerekenleri tespit etmeli. İş ortaklıkları kurmalı. Ortak iş yapma kültürünü geliştirip örnek olmalılar. Bu iş birliği de tabana yayılmalı. İzmirliler başka bir kentten alacakları hizmet ya da ürünü İzmir’den alırlarsa kentin gelişiminin önü açılır. Yarattığımız markalarla önemli başarılar elde edebiliriz. O zaman biz hizmeti ithal etmeyiz ihraç ederiz. Bu tamamen içselleştirmekle, samimiyetle, insanlara bakış açılarımızı değiştirmekle alakalı. İzmir’den birileri iyi bir şey yapacaksa, kentin işadamları onu desteklemeli. İzmir birkaç yıl içinde bunu kavramak zorunda kalacaktır. İstanbul’da inşaat alanları bitmekte birçok firma oradan İzmir’e geliyor. Ben inanıyorum ki İzmir 5 yıl içinde de önemli bir konuma gelecek. İzmirliler ne kadar fazla güç birliği yaparsa o kadar bu yapının içinde büyük paya sahip olurlar. Kenti iyi tanıyan işadamları olarak avantajlarımızı kullanmalıyız” dedi.

BABASININ İZİNDEN YÜRÜYOR

Musa Turan babasının izinden yürüyor. Genç, başarılı ve azimli bir işadamı… Ulaştırma sektöründe, edindiği tecrübe ile MimTur, MimKar ve PortTaş firmalarını kurup, halen MimGrup CEO’su olarak görev yapıyor. İzmir de bir ilk olarak Çeşme, Aydın, Kuşadası, Manisa’dan havalimanına özel yolcu taşımacılığını başlatan isim. 2011 yılında Manisa ve çevresinin ilk çamaşır yıkama fabrikasını hizmete açarak İzmir, Salihli, Soma, Kuşadası, Gümüldür, Seferihisar’da faaliyet gösteren otellerin çamaşır yıkama hizmetlerini yerine getiren Orty Laundry firmasını kurdu. İzmir'in ilk havalimanı oteli olan Orty Airport'u kente kazandırdı. Ayrıca Karşıyaka’da Hi Life isimli bir spor merkezi açtı. İzmir Skal International ve Ege Genç İş Adamları Derneği üyesi. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mikro Kredi Projesi İzmir Temsilciliği görevini yürütüyor. 07 Haziran 2013 tarihinde Türkiye Genç İşadamları Derneği Ege Şubesinin Kurucu Başkanı olarak görev alan Musa Turan halen TÜGİAD Ege Şubesinin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekte.

DÜRÜSTLÜK KAZANDIRDI

İzmir’e geldikten sonra babasını çevresini ve itibarını kullanarak ayakta kaldıklarını anlatan Musa Turan şunları belirtti: “Paramız yoktu ama biz işlerimizi oturtmak için bu çevreyi kullandık. İyi kurulmuş dostluklarınız varsa, bazen sermayeden daha çok önemli oluyor. Biz de yıllarca babamın ektiklerini biçtik. Taşımacılık sektöründe 1997 yılında çok ciddi bir çıkış yaptık. Turizm taşımacılığı sezonluk bir işti. Kalabalık bir aile olduğumuz için bize yılın 365 günü sürdürebileceğimiz bir iş lazımdı. Biz de personel taşımacılığına odaklandık. Yavaş yavaş aldığımız ihalelerle ismimizi duyurduk. Sektörde kurumsallaşan ve dürüst iş yapan az firma olduğu için de kısa sürede yükseldik. Benim iş hayatım için iki önemli isim vardır. Onlardan biri Önder Esen ve diğeri de Ekrem Demirtaş’tır. Bana çok ciddi destekleri oldu. Çakabey Koleji’nin servis işini alarak önemli bir referans elde etmiş ve sektöre girmiş olduk. Efe Rakı ile de çok önemli bir noktaya geldik.”

YENİ PROJELER SIRADA BEKLİYOR

Yunanlılarla bir otel ortaklıklarının olduğunu, Mardin’e de bir otel yapacaklarının anlatan Musa Turan’da proje bitmiyor. Musa Turan, “Önümüzde çok fazla proje var ama hepsini gerçekleştirmeye ne zaman ne para yetmiyor. Fayda maliyet analizi yaptığınızda kısa zamanda kazandıracak işlere bakıyoruz. Biz yeni markalar yaratıp kurup, işletip, büyütüp satmak üzere çalışıyoruz. Babamın çok önemsediği bir proje var. Mardin’de bir arazimiz var. Orada köylerle 2016’da ortak bir kooperatif kurmayı planlıyoruz. Meyve sebze yetiştiriciliği ve paketleme kuracağımız soğuk hava depolarından yurt dışına ürün ihraç edeceğiz. Elimizde kalanlarla da meyve suyu ve reçel yapmayı planlıyoruz” dedi.

SENSİZ ÖLÜMDÜR AŞK’A DESTEK

Musa Turan sosyal sorumluluk projelerine de destek veriyor. Bunlardan biri de dünyada bir ilk olan ve 50 yazarın bir araya gelerek yazdığı Sensiz Ölümdür Aşk romanı için yaptığı sponsorluk. Geliri Ulusal Down Sendromu Derneği’ne bağışlanan ve büyük ilgi gören kitabın gelecek günlerde sinemaya aktarılması planlanıyor.


TUGİAD’IN KURULMASINA TEPKİ

Musa Turan, Türkiye Genç İşadamları Derneği Ege Şubesi’nin başına getirilişini de şöyle anlattı: “Genel Başkan Ali Yücelen bize tebliğ ettikten sonra geçen yıl şubemizi açtık. İzmir’de yeni oluşumlar çok geç kabulleniliyor. Bu nedenle planlama süreci biraz uzun sürüyor. Doğru zamanda doğru kişileri bulmak gerekiyor. 8 -9 ay boyunca doğru isimlerle iletişime geçtik ve Ege şubesini kurduk. Kabullendirdik.”

SİYASİ HEDEF PEŞİNDE DEĞİLİM

Bugün geçmişte yapılan kimi atılımların farklı işlevler için yaratıldığını üzülerek izliyoruz. Bakın Musa Turan bunun için ne diyor? Musa Turan, “Biz aslında TUGİAD’ı kendimizi ispatlamak, bir yer edinmek ya da bir siyasi hedefe ulaşmak adına kurmadık. İzmir’deki eksikliği gördük. Biz de birçok sivil toplum kuruluşuna üyeyiz. Üyeye yarayan, üyenin beklentisine yönelik hiçbir çalışma olmuyor. Yönetimler açısından da popülist yaklaşımlar ortaya konuyor. Beklentileri olan işadamlarına yönelik verimli projeler üretilmiyor. Biz de arkadaşlarımızla fikir birliği yaparak TUGİAD’ı kurduk. Kurduğumuzda da yaşadığımız şehre, sektörlere katkısı olan projeler yapmaya karar verdik. Biz de çeşitli ülkelere gidip gezeceğiz, eğleneceğiz belki ama önce işimizi geliştirmemiz, büyümemiz gerekiyor. Kısa zamanda çok sayıda kişiye ulaştık. Ama biz herkesi Ege şubemize almıyoruz. Seçiyoruz. Bekleyen çok sayıda üyelik başvurusu var. Bizim TUGİAD’ı benimseyecek, kendi yeri gibi görecek, projelere destek verecek, İzmir için hayalleri olan üyelere ihtiyacımız var. Biz TUGİAD’ı ayrı bir proje olarak görüyoruz. Biz İzmir’de birçok dinamiği harekete geçireceğine inanıyoruz. Ki biz kurulduktan sonra birçok dernek ve sivil toplum kuruluşu kendi üyelerine yönelik etkinlikler yapmaya başladı. STK’lar arasında bir rekabet başladı. Bir dinamizm geldi. Bu da bizi memnun eder oldu. Başlarda çok tepki aldık. Biz zaten varız TUGİAD’a gerek yok dediler. İzmir’de bir yapı var ve kendisinden başka oluşumlara izin vermiyor. Fakat biz 4.5 milyonluk bir kentte yaşıyoruz ve bu kentte 100 bin işadamı var. Bunların arasında da hayalleri olan ve ülkesine faydalı işler yapmak isteyen ama şimdiye kadar hiç ortaya çıkmamış insanlar var. Bu kente yeni bir sinerji katmak gerekiyor. O kadar zengin bir kentiz ki, bunu açığa çıkarmak yerine örtme peşindeyiz. Şehre katkı sağlayacak kim olursa olsun elinden tutup derneğe getirip bu dernekte kendisini ifade etme şansını veriyoruz” dedi.

BAŞKANLIĞI 2016’DA BIRAKACAK Koltuk

sevdası bu ülkenin vazgeçilmez hastalıklarından biridir. Nedense kimse koltuğu bırakmak istemez. Oysa Musa Turan için olay biraz farklı. Turan, “Üyelerimiz kurduğumuz komisyonlarda proje üretiyor, onları geliştiriyor, ortaya çıkan çalışmalarını basının karşısına çıkıp kendileri sunuyor. Bu da İzmir’de bir ilktir. Diğer STK’lara baktığınızda Başkan bir şey yapmasa bile basının karşısına çıkıp her şeyi kendi yapmış gibi anlatıyor. Ben başkan olmama rağmen arkadaşlarıma hepiniz başkan adayısınız hepiniz lidersiniz diyorum. Benim amacım 2 dönem başkanlık yapmak değil. 2016’da sürem bitecek ben de başkanlığı bırakacağım. 2016’dan sonra bu kente faydası dokunacak olan başka bir arkadaşımız benim yerime bu koltuğa oturacaktır” diyor.

YENİ PROJELERE AÇIĞIZ

Musa Turan ayrıca yaptıkları projeler için şunları ifade etti: “Arkadaşlarımız proje getirdiklerinde, gerçekleşebilme olasılığına, şehre katkısına ve bütçesine bakıyoruz. Uygunsa dernek olarak her türlü desteği veriyoruz. Bireysel silahlanmaya karşı yaptığımız oyuncak silah projesi ile çocuklardan 30 bin oyuncak silah topladık. Bir farkındalık yarattık. Hazırladığımız kentsel dönüşüm projesi Amerika’da bile ses getirdi. Biz hazırladığımız proje ile dönüşümün zihinlerde başladığını anlatmıştık. Şimdi sağlık komisyonumuz bir rahim ağzı kanserine karşı mücadeleyle ilgili bir proje hazırlıyor. Üniversitelerle birlikte gençleri bilinçlendireceğiz. Bin kadın için sağlık taraması planlandı. Dan Brown’la İzmir’i anlatan bir roman yazması için irtibata geçtik. Randevu için haber bekliyoruz. Atatürk’ün Savarona Yatı’nı İzmir’e getirip Atatürk Müzesi yapmak için çalışıyoruz. Bunun için Hükümetten destek bekliyoruz.”
- See more at: http://www.magazinizmir.com/yazarlar/gokmen-kucuktasdemir/izmire-izmirliden-baskasi-sahip-cikmaz#sthash.qlidYPSs.dpuf

Yorumlar - Yorum Yaz
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Ne güzeldir,sessizlikte birlikte olmak
Daha da güzeldir, gülmek birlikte
Cennetin ipekten şalı altında
Yosunlara ve kayın ağaçlarına yaslanarak,
Kahkahamız kadar yüksek sesli olduğunu dosluğumuzun
Gösteriyor dişlerimizin beyazlığı.
F. Nietzche